Bismillahirrahmanirrahim
Meded Ya Resulullah
Destur Ya Ali, Destur Ya Mehdi, Destur Ya Rical’el Gayb
Himmet Ya İsa Ruhullah as.
Filistin İsrail Savaşı yazı dizimin ikinci bölümünde, Yahudilerin neyin savaşını vermekte olduğunu anlatmak istiyorum. Bu da daha önce bahsettiğim gibi kendi içinde yine katmanlara bölünüyor. Yahudiler, büyük İsrail’i kurmak istiyorlar fakat neden ve nasıl?
Her semavi dinde olduğu gibi Yahudilerde de Mesih inancı, Deccal inancı vardır. Hatta Yahudiler, bu inanç temellerine Müslüman toplumlardan daha fazla bağlıdır. Ahirzaman hakkında Yahudi din alimlerinin söylemleri, onlarda inanç esası olarak kabul edilir.
Yahudilere göre, ahirzamanda bekledikleri Mesihler vardır. Bunların öncesinde de Armilus isimli Deccallerinin gelmesini beklerler. Armilus, İbranilerin inancında gelmiş geçmiş en büyük düşmandır. Yahudilere hiç yaşamadıkları sıkıntıları yaşatacak, onlara zulmedecektir.
Armilus, yahudi teolojisinde insanoğlundan değildir, insan ve güzel bir kadın heykelinin çiftleşmesinden ortaya çıkmış heykel soyundan gelen bir varlıktır. Puta tapar, yalan söyler, kendisine inanmayanı öldürür. Büyük kralları kendisine bağlar, güçlü bir ordusu vardır. Herkesi puta tapmaya zorlar. Onun zamanında insanlar 40 gün açlık ve susuzluk çekecektir. Kuraklıktan ekinleri kalmayacak hatta ağaç köklerini yiyeceklerdir.
Bu zulüm neticesinde de Tanrı, onlara Yusuf’un soyundan bir Mesih ve Davud soyundan bir Mesih gönderecektir.
Armilus, ona karşı mücadele edecek olan Yusuf soyundan gelen Mesihi ve yanındaki önemli kişileri öldürür. İbrani kavmini üç grup halinde çöle sürgün eder. Çöldeki sürgün Yahudiler kırk gün zorluklarla mücadele ederler sonra içinden, Davud soyundan bir Mesih daha gelir. Bu Mesih’e başta inanmazlar. Sonra bu Mesih, Yusuf soyundan olan ölü Mesih’i de diriltir. O zaman hepsi inanır. Yanlarına gökten inen İlyas peygamber de gelir ve üçü, Yahudi halkıyla beraber vaad edilen ülkelerini kurarlar. Davud soyundan gelen Mesih, Armilus’u nefes üfleyerek öldürecektir. Armilus’un öldürülmesinden sonra dünyanın farklı bölgelerinde dağınık bir şekilde yaşayan İsrailoğulları Kudüs’te, kutsal topraklarda toplanacak ve yaklaşık olarak iki bin yıl sürecek huzurlu bir dönem geçirecektir.
Mesihlerinin gelmesine yakın bir zamanda, Gog ve Magog ortaya çıkacak, yanlarına aldıkları yetmiş bir milletten oluşan orduyla, herhangi bir yöneticisi olmayan ve yabancı milletlerin saldırılarından emin bir şekilde yaşamlarını sürdüren İsrailoğullarına saldıracaktır. Gog, ilk olarak İsrailoğullarının ilahıyla savaşacağını, ardından da İsrailoğullarını ortadan kaldıracağını söyler. Gog’un bu şekilde hakaret etmesi üzerine, Zekeriya 14/12’deki ayet tecelli eder, bu ayet; “Yeruşalim’e karşı savaşan bütün halkları Rab şu belayla cezalandıracak: Daha sağken bedenleri, gözleri, dilleri çürüyecek” dir. Tanrıları da Gog ve destekçilerinin üzerine gökten dolu yağdıracak ve onlar arasında veba hastalığını çıkaracak. Magog'lar ise düzenli orduları olmayan, gerilla savaş tekniğiyle savaşan kafir milletlerdir. Bunlar da Gog ile eş zamanlı hareket eder ve İsrailoğullarına ciddi sıkıntılar verir. Bahsettikleri bu ilahi azap ile bunlar da yok olur.
Peki şuan neden Kudüs’ü tamamen ele geçirmek istiyorlar?
Süleyman mabedi, Romalılar döneminde milliyetçi yahudilerin isyanından dolayı Roma İmparatoru tarafından tamamen yıkılmıştı, üstüne Emeviler döneminde Mescidi Aksa inşa edilmişti. Süleyman mabedi, yahudilerin tek ibadethanesidir aslında. O zamanlarda ki şeriate göre, peygamberleri ibadetlerini Süleyman Mabedinde gerçekleştirmeleri gerektiğini söylemiştir, başka yerde ibadet edemezler. Bizim gibi yeryüzü onların ibadethanesi değildir. Süleyman Mabedi yıkıldıktan sonra artık ibadet edecek yerleri kalmadığı için Sinagoglar ihtiyaca binaen türetilmiştir. Yahudi şeriatine göre şuan yaptıkları ibadetlerin kabul olmadığını düşünüyorlar.
Ayrıca, Yahudilerde günahtan arınmak için kurban vermek farzdır. Adadıkları kurbana günahlarını aktarırlar ve affolunurlar. Küçük günahlarının kefareti olması için ağlama duvarı denilen yerde tavuk, para gibi farklı kurban çeşitleri sunarlar. Büyük günahlar için sunacakları büyük kurbanları ise Süleyman mabedinde kesmek zorundadırlar. Yani dünya üzerinde yaptıkları taşkınlıklar, yedikleri haltlar için bir kurban sunamadıklarından dolayı günahları affolmamaktadır. Bekledikleri Yusuf soyundan savaşçı Mesih de bu mabette öldürülecektir. O halde, ortada mabet olmadığı için Mesih’in gelmesi de beklenemez.
Yeniden inşaa etmek isteseler bunun önlerindeki tek engel sadece mescid-i aksa değildir. Süleyman mabedinin temelinde bulunması gereken ahit sandığıdır. Yıllardır dünyayı delik deşik ederek aradıkları ahit sandığını bulamadıkları için bu zamana kadar hiç bir şey yapamamışlardı. Fakat güçlü bir söylentiye göre, Tarsus’da yapılan gizli kazıda, Harun Peygamberin kabrine ulaşılmış ve ahit sandığı oradan çıkarılmıştır. Ahit sandığı şuan devletimizdedir. Ayasofya’nın açılışında açıkça sergileyerek tüm dünyaya medyan okumamız bunun kanıtıdır. Ahit sandığının bizde bulunmasının yanı sıra
Hilafet de kaldırılmış olsa dahi hala devletimizdedir. Şuan Türk Devletinin, uluslararası arenada pek çok Sunni destekçisi ve takipçisi olması bunun açık bir göstergesidir.
Bu şekilde ters köşe olan Yahudi zihniyeti, her şeyi hızlandırmak adına topyekün savaşmaya başladı. Gog ve magog diye adlandırdıkları halkları Türkler ve Müslümanları görmekteler. Bu savaşta kararlılar ve ilk hedef olarak Mescid-i Aksa’yı yıkmak için uğraşıyorlar, bu zulmü bu yüzden gerçekleştiriyorlar. Hesaplarına göre Gog’lar- yani biz, yetmiş bir bayrakta birleşerek üzerlerine yürüyeceğiz. Kudüste Gog'lara karşı savaşı kaybedeceklerini, büyük alimlerinin vizyonlarında görülmüş bir gerçek olarak kabul ediyorlar fakat Amerika- İngiltere ve tüm AB ülkelerinin desteğini alarak bunu aşabileceklerini düşünüyorlar. Çünkü ikinci hedefleri olan Ahit Sandığını henüz ele geçirebilmiş değiller. İnanışlarına göre, bu sandığı ele geçirip Süleyman mabedini fiziki anlamda inşa ettiklerinde Mesihleri de gelecek. Bu yüzden Türkiye'yi bu savaşa çekmek için her şeyi deniyorlar.
Bu efsanelere öylesine takıklar ki, bu uğurda neyi harcadıkları hiç önemli değil, yeter ki bu vaatler yerine gelsin. Misyonlarının büyüklüğü yanında, maalesef ki bebeklerin cansız bedenleri küçük bir ayrıntı olarak kalıyor. Hatta bilerek daha çok dünyayı kışkırtıyorlar, çünkü bu alametlerin içinde, tüm dünyanın Yahudilerden nefret ediyor olması da gerekli.
Çıkarlarına göre tahrif ettikleri Tevrat'taki ayetleri de bu vahşetin destekçisi. İtikadlarında Tanrı bize bunu emrediyor diye iman ettikleri için, doğruyu göstersen de anlamazlar, tüm dünya yanlış dese yine umurlarında olmaz, iman etmişler çünkü. Tevrattaki söz konusu zulüm ayetleri şu şekilde,
1- O gün Rab Abramla ahdedip dedi ki," mısır ırmağından büyük ırmağa (fırat) kadar senin zürriyetine verdim. (Tevrat, tekvin bölümü.18. Ayet) 2- Rabbin miras olarak sana vermekte olduğu bu kavimlerin şehirlerinden nefes alan kimseyi sağ bırakmayacaksın. Rabbin sana emrettiği gibi tamamen yok edeceksin. (Tevrat, tesniye bölümü. Ayet 10-17) 3- Onları kasaplık koyunlar gibi ayır ve öldürme günü için onları hazırla. (Tevrat, yeremya böl. Ayet 3.) 4- Onların her şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme. Erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür.( tevrat 1. Samuel böl. Ayet 3).
Yahudi milliyetçiliği olarak açıklanabilecek siyonizmin temelinde de Yahudilerin diğer insanlar hakkında düşünceleri korkutucudur. Onlara göre Yahudiler Allah’ın halkıdır. Onlar dışında yaratılan her insan, konuşabilen ve yürüyebilen insansı hayvanlardır. Kurbanlıktan farkları yoktur hatta kurban edildiklerinde Rab sevinir. Bu savaşta İsrail Genelkurmayının açıklamaları da tam olarak bu ülkülerini dile getiriyordu.
Her Yahudi Siyonist değildir. Semavi bir din olmasından ötürü, ahirzaman hakkında anlatılanlar aslında İslam'dakine benzer. İlim sahibi ve cemaatleri olan Yahudi alimleri, Hz. İsa geldiğinde O’nunla uzun bir toplantı gerçekleştirecek ve Hz. İsa’nın hakkı anlatması neticesinde hepsi iman ederek cemaatleri ile birlikte Müslüman olacaklardır. Siyonistler ise emellerine ulaşmak için öyle hırslanacaklar ki, deccal ile iş birliği yaparak helak olacaklardır.
Yazı dizisinin üçüncü bölümünde İsrail Filistin savaşında Hristiyan ülkelerin desteğinin kökenini anlatacağım.
NY
コメント